- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
SMA hastalığı nedeniyle yaşamlarını tekerlekli sandalyede sürdüren 35 yaşındaki Fulya ve 32 yaşındaki Emre Vural kardeşlerin annesi Nihal Vural, COVID-19’a yakalanan eşini 3 sene önce kaybetti.
Çiftin çocuklarını rahat gezdirebilmek amacıyla özel olarak dizayn ettirdikleri, içinde portatif rampa bulunan panelvan, Vural’ın eşinin ölümünün ardından bir sene evlerinin önünde durdu.
Nihal Vural, çocuklarını gezdirebilmek için geçen yıl ehliyet almaya karar verdi.
Girdiği sınavı kazanarak ehliyetini alan Vural, boccia sporuyla ilgilenen çocuklarını hafta içi antrenman yapmaları amacıyla Atakum Engelsiz Yaşam Merkezi ile gitmek istedikleri başka yerlere aracıyla götürme imkanına kavuştu.
Nihal Vural, eşini kaybettikten sonra bir yıl sosyal hayatlarının durduğunu, bunun üzerine harekete geçtiğini söyledi.
Daha önce hiç araç kullanmadığını belirten Vural, “Kontağı çevirmeyi bile bilmiyordum. Bir yıl önce ehliyet kursuna yazıldım, ehliyetimi aldım. Şimdi arabamı kullanıyorum. Çocuklarımı istedikleri yere getirebilmek, hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek için çaba gösteriyorum. Onların sosyal hayatlarını sürdürmek için mücadele veriyorum.” dedi.
Vural, eskiden araç kullanma fobisi bulunduğunu ancak bunu yenerek ehliyetini aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Çocuklarım için yapmalıydım. Oğlum fanatik Trabzonsporlu, maçlara babasıyla gidiyordu. Ben bunu devam ettirmeliydim. Elimden ameliyat oldum, ehliyet derslerine ameliyatlıyken gittim. Evde çocuklarım bana çok yardımcı oldu. Televizyondan soruları açıyorlardı, benimle beraber çalışıyorlardı. Yani sınava girseler, bir seferde alacaklardı ehliyeti, o derece olmuştu. İki çocuğum da hastalandı. Direksiyon sınavında çocuklarımı hastaneye bıraktım ve sınavı geçtim. Defalarca çocuklarımı maça getirdim. İstedikleri her yere getiriyorum ve hayata güzel bakmaya çalışıyoruz.”
İnsanın isterse her şeyi başarabileceğine işaret eden Vural, “51 yaşında ehliyetimi aldım, çocuklarımı özgürlüğüne kavuşturmak için. Ehliyetimi aldıktan sonra hemen yollara düştük. Önce babanın kabristanına gittik. Onu ziyaret ettikten sonra Trabzon’a gittik. Oğlumun çok dostları var orada. Onları ziyaret ettikten sonra Of’a geçtik. Oradan tekrar Samsun’a döndük.” diye konuştu.
“Annem yol arkadaşımız, sporda asistanımız, dışarıda kankamız, evde annemiz”
Emre Vural ise engelliler için araç sahibi olmanın çok önemli olduğunu dile getirerek, “Çünkü özgürlüğünüz bir o kadar artıyor. Babam koronavirüs döneminde vefat ettikten sonra, evet bir aracımız vardı ama kullanabilecek biri yoktu. Bu sebeple annem 50 yaşından sonra ehliyet almaya karar verdi. Kaldı ki 50 yaşından önce ne araba sürmüşlüğü ne de kontak çevirmişliği var. Keza ciddi araba fobisi de vardı ama biz üçümüz bu zorlu yola çıktık.” ifadelerini kullandı.
Annesine ders çalıştırdıklarını anlatan Vural, şunları söyledi:
“Her zorlu yolun sonunda mutluluk ve güzellik var. Bizlere de Allah onu nasip etti. Hayatımız bundan sonra çok çok daha özgürleşti. Antrenmana, gezmeye, memleketimiz Trabzon’a veya birçok yere rahatlıkla gidebiliyoruz. Annem hem yol arkadaşımız, sporda asistanımız, dışarıda kankamız, evde annemiz.”